Skip to main content

Haşimato tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Bu durum, tiroid hormon üretiminde dengesizliklere ve metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilir. Yorgunluk, kilo alma, saç dökülmesi, depresyon gibi belirtilerle yaşam kalitesini düşürebilir. Ancak doğru beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle bu süreci yönetmek mümkündür.

Fonksiyonel beslenme yaklaşımı, bağışıklık sistemi desteklenmesi, iltihap azaltıcı besinler ve hormon dengesini sağlayan vitamin ve mineraller üzerine odaklanır.

Haşimato ve Beslenmenin İlişkisi

Haşimato hastalığında:

  1. Bağışıklık sistemi desteklenmelidir.
  2. Bağırsak sağlığı, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada kritik rol oynar.
  3. İnflamasyon (iltihap) azaltıcı beslenme tercih edilmelidir.

Bağışıklık sistemi, vücudumuzu zararlı mikroorganizmalara ve hastalıklara karşı koruyan savunma mekanizmamızdır. Ancak, otoimmün hastalıklarda bu sistem düzgün çalışmaz ve kendi sağlıklı hücrelerimize saldırır.

Haşimato tiroiditi, bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı ve bu dokuyu yabancı bir tehdit olarak algıladığı bir hastalıktır. Bu saldırı, iltihaplanmaya neden olur ve zamanla tiroid bezinin hormon üretme kapasitesini azaltır. Sonuç olarak, hipotiroidizm (tiroid hormonunun yetersizliği) gelişir.

Bağışıklık Sisteminin Haşimato’daki Rolü Ele Alacak olursak 

  1. Yanlış Tanımlama ve Antikor Üretimi:

Haşimato hastalığında bağışıklık sistemi, tiroid bezine karşı tiroglobulin antikoru (TgAb) ve tiroid peroksidaz antikoru (TPOAb) gibi antikorlar üretir. Bu antikorlar, tiroid bezine zarar vererek iltihaplanmaya yol açar.

2.   Kronik İltihaplanma (İnflamasyon):

  • Sürekli iltihaplanma, tiroid dokusunun hasar görmesine neden olur. Bu durum hormon üretiminin azalmasına ve metabolizmanın yavaşlamasına yol açar.

3.   Bağırsak-Bağışıklık İlişkisi:

  • Bağırsaklar, bağışıklık sisteminin %70’ini barındırır.
  • Geçirgen bağırsak sendromu (leaky gut), bağışıklık sistemini tetikleyebilir ve otoimmün hastalık riskini artırabilir. Bağırsak bariyerinin zayıflaması, bağışıklık sisteminin yanlış alarm vermesine yol açabilir.

4.    Genetik ve Çevresel Faktörler:

  • Genetik yatkınlığı olan bireylerde, stres, enfeksiyonlar, toksinler, iyot dengesizliği ve dengesiz beslenme bağışıklık sisteminin dengesinin bozulması hastalığın ortaya çıkmasına sebeb olabilir.
  •   Bağırsaklar, bağışıklık sistemimizin yaklaşık %70’ini barındırır. Bağırsak astarı, toksinlerin, mikropların ve büyük moleküllerin kana karışmasını engelleyen bir bariyer görevi görür. Ancak, bu bariyer hasar gördüğünde, geçirgen bağırsak sendromu (leaky gut) ortaya çıkar. Bu durum, bağışıklık sistemini tetikleyerek otoimmün reaksiyonların başlamasına yol açabilir.
  • Geçirgen Bağırsak Sendromu, bağırsak duvarındaki sıkı bağlantıların zayıflaması nedeniyle bağırsak içeriğinin kana sızmasına neden olur. Sızan bu maddeler (örneğin, sindirilmemiş besin parçacıkları, toksinler veya zararlı bakteriler), bağışıklık sistemini tetikler ve tiroid bezine zarar veren antikorların üretimini artırabilir.

Haşimato: Geçirgen bağırsak sendromu

Bağırsak Mikrobiyotası: Bağırsaklarımızda yaşayan faydalı bakteriler (mikrobiyota), bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Mikrobiyota dengesi bozulduğunda (disbiyozis), bağışıklık sisteminde aşırı tepki oluşabilir ve Haşimato belirtileri kötüleşebilir.

Besin Emilimi: Bağırsaklar, tiroid sağlığı için gerekli olan vitamin ve minerallerin emiliminden sorumludur (örneğin, D vitamini, çinko, selenyum). Sağlıksız bağırsaklar, bu önemli besinlerin emilimini engelleyerek Haşimato semptomlarını kötüleştirebilir.

Haşimatoda Beslenme Yaklaşımı

1.Anti-inflamatuar Besinleri beslenmenize ekleyin.

Zerdeçal, zencefil, avokado, yaban mersini gibi besinler bağışıklık sistemini yatıştırır ve iltihaplanmayı azaltır.

2.Bağırsak Sağlığını Destekleyin.

 Glutensiz ve kafeinsiz beslenmeyi tercih edebilirsiniz. Gluten ve süt proteini (kazein), bağırsak geçirgenliğini artırarak bağışıklık sistemini tetikleyebilir.

 3.Bağırsak Astarını İyileştirmek İçin

Probiyotik ve prebiyotik gıdalar:  Fermenete turşu, kvass, kombucha gibi probiyotik gıdalar, soğan sarımsak tatlı patates bal kabağı gibi prebiyotik gıdaları beslenmenize dahil edebilirsiniz

  4.D Vitamini ve Selenyum:

D vitamini bağışıklık sistemini düzenler. Balık yumurta, güneş ışığı, karaciğer mantar tüketmek  

Selenyum, tiroid bezindeki iltihaplanmayı azaltabilir. Brezilya fındığı, balık ve deniz ürünleri, kümes hayvanları , yumurta ve mantar tüketebilirisiniz 

  5.Stresi Yönetmek:

Kronik stres, bağışıklık sistemini baskılayarak Haşimato semptomlarını kötüleştirebilir. Yoga, meditasyon ve doğa yürüyüşleri gibi aktiviteler bağışıklık sistemini destekler.

 6.Omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmek

 Vücudumuzdaki inflamasyonu artıran (n-6) yağ asitlerini  dengeler balık ve deniz ürünleri,  yosunlar, ceviz, chia tohumu omega-3 den zengin besinlerdir.

  7.Bağırsak Bariyerini Onarıcı Besinleri beslenmenize ekleyin 

Kemik suyu: Kolajen ve glutamin açısından zengindir, bağırsak bariyerini güçlendirir.

8.İşlenmiş Gıdalardan Kaçının:

Rafine şeker, trans yağlar ve koruyucu ve renklendirici içeren gıdalar bağırsak florasını bozabilir.

Fonksiyonel beslenme, bağırsak astarınızı güçlendirip,  bağışıklık sisteminizi  düzenleyerek Haşimato hastalığını kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, sağlıklı bir tiroid demektir!

Her birey farklıdır. Fonksiyonel beslenme kişiye özeldir ve ihtiyaçlarınıza göre şekillenir. Haşimato’yu yönetmek için yalnızca ilaçlara bağlı kalmayın; bedeninizi destekleyecek bir yaşam tarzını benimseyin.

https://goksubolel.com/blog/selenyum-ve-iyot-minerallerinin-kilo-verme-uzerindeki-etkileri/