DETOKSİFİKASYON
Detoks nedirle başlayalım,bedenimizin dinlenmesi ve arınması anlamına gelir. Toksin, kelime anlamı olarak ” zehir” demektir. Canlıların yaşamsal faaliyetleri sonucunda oluşan veya dışarıdan alınan zehirli maddelerdir. Sağlığımızı olumsuz etkileyebilir ve birçok hastalığa neden olabilir. Bu yüzden toksinlerden korunmak ve vücuttan atmak önemlidir.
Detoksifikasyon, vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlayan bir süreçtir.
Bu Süreçte Hangi Organlar Görev Alır ?
1-Karaciğer :Toksinlerin atılımında en önemli rolü oynayan organ karaciğerdir. Karaciğerin detoks kapasitesi sonsuz değildir. İnsanlar yaratıldığından bu yana karaciğer hep aynı şekilde çalışmıştır. Halbuki son 40-50 yılda maruz kalınan toksinler o kadar büyük oranda artmıştır ki, karaciğerin bu hızlı değişime ayak uydurabilmesi çok zorlaşmıştır. Kaldı ki, herkesin karaciğerinin detoks kapasitesi de aynı değildir. Yapılan araştırmalarda bir ilacı detoksifiye etme kapasitesi açısından iki kişi arasında bile yüzlerce kat fark olabileceği gösterilmiştir. Dolaşımdaki kanın tamamı her 3 dakikada bir sefer karaciğerden geçer ve kanın içindeki zararlı maddeler, toksinler ve ilaçlar filtre edilerek dolaşımdan ayrılır. Dolaşımdan ayrılan bu maddeler karaciğerde iki basamaklı bir detoksifasyon işleminden geçer. Daha sonra safra yoluyla bağırsaklara veya kan yoluyla böbreklere geçerek vücuttan atılmaya hazır hale gelir.
Toksinlerin büyük kısmı yağda çözünen moleküllerdir ve vücuda girdiklerinde çoğunlukla yağdan zengin dokulara yerleşirler ve bu dokuların hücre yapısını bozarlar (örneğin beyin, hücre zarları, hormon salgılayan bezler ve yağ hücreleri). Diyete başlayıp kilo vermeye başlayan bazı insanlarda halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, huzursuzluk ve kendini iyi hissetmeme gibi şikayetlerin sebebinin enerji olarak kullanılan yağ hücrelerinden açığa çıkan toksinler olabilir. Detoks kapasitesi düşük veya toksik yükü fazla olan kişilerin kilo verme çabaları sırasında daha fazla sorun yaşandığını görmekteyiz.
Yağda çözünen toksinlerin vücuttan atılabilmesi için öncelikle suda çözünür hale getirilmesi gereklidir. Bu dönüşüm işlemi karaciğerde gerçekleşir. Bunun için toksinlerin karaciğerde iki basamaklı bir işlemden geçmektedir. (Faz-1 ve Faz-2 işlemleri). Faz-1 işleminde yağda çözünen toksinler enzimatik yolla ara ürün haline dönüştürülür (P450 enzimatik yollarla). Bu dönüşümle meydana gelen ara ürünler Faz-2 basamağına girer. Faz-2 basamağında toksin ara ürünleri bir çok işlemlerden geçerek suda çözünür hale gelirler.
Karaciğerde gerçekleştirilen bu işlemler sırasında bu iki fazında dengeli çalışması gerekir. Biri diğerinden yavaş veya hızlı çalışması toksin atımında problem yaratır. Faz-1 daha aktif çalıştığını düşünürsek yağda çözünen bir çok toksin suda çözünür hale gelir ve Faz-2 de yavaş çalıştığı için işleme alınamadığı için kan dolaşıma karışır ve yağ dokusu olan hücre duvarı, beyin , hormon bezlerine doğru ilerler. Tam tersi durumumda Faz -2 aktif çalışıp Faz-1 yavaş çalışması durumunda toksinler faz-2 için hazırlanamamış olur. Her iki durumda da detoksifikasyon sisteminde problem oluşur.
2- Böbrekler: Karaciğer tarafından suda çözünür hale getirilen toksinlerin bir kısmı kan dolaşımı yoluyla böbreklere ulaşır ve buradan süzülerek idrar yoluyla vücuttan atılır.
3- Deri: Deri de önemli bir detoks organımızdır. Derideki ter ve yağ bezleri önemli bir detoks fonksiyonunu yerine getirirler. Egzersiz hem dolaşımı hızlandırarak dokularda biriken toksinleri harekete geçirir, hem de ter yoluyla bu toksinlerin vücut dışına atılmasını sağlar. Masaj ve saunanın da benzer bir etkisi vardır. Egzersiz ayrıca bağışıklık sistemini ve hormonal sistemi de dengeleyerek detoks kapasitesini artırır.
4- Bağırsaklar: Önemli detoks organlarından bir tanesi de bağırsaklardır. Toksinler karaciğerde işlemden geçtikten sonra safra yolu ile bağırsağa gönderilir ve dışkılama yolu ile vücuttan uzaklaştırılır. Ayrıca bağırsaktaki iyi huylu flora bakterilerinin de (mikrobiyota) toksinlerin dönüştürülerek etkisizleştirilmesinde aktif bir görev aldığını biliyoruz. Bu sebeblerle Faz-3 olarak adlandırılır. Sağlıklı bir detoksifikasyon için her gün günde bir veya 2 defa büyük abdeste çıkmak önemlidir.
Yapılan son araştırmalar karaciğerde detoks işlemi için gerçekleştirilen Faz-1 ve Faz-2 detoksifikasyon işlemlerinin aynısının bağırsak epitelinde de yapıldığını göstermektedir. Safra ile bağırsağa atılan toksinlerin dışkı yoluyla vücuttan kolayca atılabilmesi için bağırsak fonksiyonlarının da sağlıklı olması gerekmektedir. Kabızlığı olan veya bağırsak florası bozuk bir kişinin karaciğer detoks sistemi ne kadar iyi çalışıyor olursa olsun dışkı atılmasının gecikmesi durumunda bağırsakta uzun süre bekleyen toksinler yeniden emilerek dolaşıma geri dönebilmektedir. O halde toksinlerden kurtulabilmek için detoksta görev alan tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ve birbiri ile uyumlu olarak çalışması gerekmektedir.
5- Akciğerler: Pek bilinmese de aslında akciğerlerin bir görevi de boşaltımla ilgilidir. Gaz halindeki toksinler solunum yoluyla vücuttan atılmaktadır.
Detoksifikasyonun kaynakları sonsuz değildir. Eğer karaciğer, böbrekler veya bağırsaklar görevlerini tam olarak yerine getiremiyorsa ve toksinlerin detoksifikasyon organlarımızın temizleyebileceğinden çok fazla ise ; bu durum, tüm vücut sağlığımızı olumsuz yönde etkiler.
Peki vücudumuzun yeterli toksin atımın yani detoks gerçekleştiremediğini gösteren bulgular nelerdir ?
- Uzun süredir kendinizi yorgun hissediyorsanız
- Sürekli bireyleri unutuyorsanız
- Beyninizde bir sis var gibi kafa karışıklığı yaşıyorsanız
- Ödem problemleriniz varsa
- Hormon bozukluklarınız varsa
- Egzama sedef gibi cilt hastalıklarınız varsa
- Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız ,nedensiz uyku bölünmeleri yaşıyorsanız
- Kilo vermekte güçlük çekiyorsanız
- Ruhsal olarak kendiniz kötü hissediyorsanız
Bunlardan 3-5 tanesi sizde de varsa detoks kapasitenizde sorun olabilir.
Detoksifikasyon esnasında gerçekleşen bu olaylar zincirinde vitaminler mineraller gibi besin maddeleri görev alır. Yetersiz – dengesiz beslenme veya sindirim problemleri bu süreci olumsuz etkiler. Karaciğeride gerçekleşen faz-1 ve 2 reaksiyonlarını desteklemek oldukça önemlidir.
Karaciğerimizin Toksin Atımını Destekleyen Besinler Nelerdir ?
Faz -1 basamağını destekleyen besin öğeleri
ETKEN MADDE | BESİN KAYNAĞI |
Fosfolipitler | Yumurta sarısı ,karaciğer, böbrek, beyin ,ayçekirdeği, kabak çekirdeği |
Flavonoidler | Kırmızı pancar, yaban mersini, havuç, elma, lahanagiller, soğan, sarımsak gibi tüm sebze ve meyveler diyebiliriz. |
Dallı zincirli aminoasitler | Dana, kuzu, keçi ,tavuk ve balıklar, yumurta, nohut, mercimek ,fasülye gibi bakliyatlar |
Glutatyon | Bamya ,kuşkonmaz, zerdeçal, brokoli, avokado, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklılar, sarımsak, turunçgiller, brezilya fındığı, hindi, tavuk, yumurta |
B2 vitamini | Yumurta, fındık ceviz gibi çiğ kuruyemişler, kinoa ve mercimek gibi tahıl ve baklagiiler, ıspanak, kuşkonmaz, brokoli ,hindi gibi yağsız etler |
B3 vitamini | Balık, tavuk, hindi, kuzu ve dana eti, esmer pirinç, avokado, ayçekirdeği, muz |
B6 vitamini | Balık ve deniz ürünleri, et, tavuk, hindi, bakliyatlar, yumurta, havuç, tatlı patates, ıspanak, bezelye, karnabahar, muz, avokado, ayçekirdeği, ceviz, fındık, badem |
Folik asit | Bakliyatlar, ayçekirdeği, muz, çilek, papaya, tahin,ceviz, bal kabağı ,brokoli, kuşkonmaz, avokado |
B12 vitamini | Et, tavuk, balık, hindi, yumurta, |
Tablodan anlaşıldığı üzere besin çeşitliliği ve renkliliği sağlayarak faz-1 desteleyebiliriz. Faz-1 in çalışması sürecinde çokça atık madde oluşur ki bu süreci desteklemek için bolca antioksidanlara ihtiyaç duyulur.
ETKEN MADDE | BESİN KAYNALARI |
A vitamini | Tüm kırmızı, turuncu, sarı ve yeşil sebze meyveler |
C vitamini | Biber, papaya, turunçgiller, çilek, kivi, limon |
E vitamini | Badem, avokado, ay çekirdeği, şalgam, kuşkonmaz, hardalotu, |
Selenyum | Brezilya fındığı, ton balığı, sardalya, somon, hindi, tavuk , kuzu, dana eti |
Bakır | Susam, kaju, mantar, ay çekirdeği, nohut, mercimek ,ceviz |
Çinko | Kabak çekirdeği, dana, kuzu, eti, susam, mercimek, nohut, kaju, kinoa, hindi |
Manganez | Karanfil, yulaf, kahverengi pirinç, nohut, ıspanak, ananas, kabak çekirdeği |
Koenzim Q10 | Et, tavuk ,hindi balık |
Tiyoller | Frenksoğanı, turp, sarımsak, pırasa, soğan, yeşil soğan, pazı |
Flavonoidler | Kırmızı pancar, yaban mersini, havuç, elma, lahanagiller, soğan, sarımsak gibi tüm sebze ve meyveler diyebiliriz. |
Silimarin | Devedikeni ,enginar |
Bu saydığımız antioksidanların en tepesinde glutatyon yer alır. Glutatyon sistein, glutamik asit, lisin denilen 3 aminoasitten oluşur. Glutatyonu koruyan ve destekleyen önemli bir antioksidan da alfa lipoik asittir (ALA).
Glutatyon | Sistein kaynakları ; tavuk, hindi, yumurta, sarımsak, soğan, brokoli, kırmızı biber, brüksel lahanası Glutamik asit kaynakları ;lahana, pancar, ıspanak, bakliyatlar, maydanoz, buğday çimi Glisin kaynakları ; yumurta, dana eti, kuzu eti, tavuk, balık, deniz ürünleri |
ALA | Keten tohumu, ceviz, ıspanak, karalahana, brokoli, |
Faz 2 basamağı faz-1 esnasında oluşan oldukça tehlikeli, ara maddelerin suda çözülmeklerek atılmak için metabolize olduğu önemli bir basmaktır. Bu fazda görev olan bir çok micro besin öğesi ve proteinlerin en küçük yapı taşı olan aminoasitler vardır. ‘ Detoks ‘ denilince akla gelen rengarenk sular bu süreç için yeterli değildir. Beslenmemiz de yeterli besin öğesi ve protein yer almıyorsa detoksifikasyonun özellikle faz-2 aşaması iyi çalışmaz ve toksin birikimine sebeb olur.

Besin ve renk çeşitliliği oldukça önemli.
Faz-2 nin desteklenmesinde görev alan besin öğeleri
ETKEN MADDE | BESİN KAYNAĞI |
Glisin | yumurta, dana eti, kuzu eti, tavuk, balık, deniz ürünleri |
Taurin | Balık, dana eti |
Glutamin | Dana ,tavuk, balık, yumurta, lahana, pancar, fasülye, ıspanak, maydanoz |
N-asetil sistein | Et, tavuk, balık, yumurta , sarımsak turpgiller |
Sistein | tavuk, hindi, yumurta, sarımsak, soğan, brokoli, kırmızı biber, brüksel lahanası |
Metiyonin | Yumurta akı, susam, berzilay fındığı, tavuk, dana nohut, badem, barbunya, mercimek, kahverengi pirinç |
Faz 2 de oluşan maddeler idrar ,ter, dışkı , safra ve solunum yolları ile vücuttan uzaklaştırılması aşaması faz-3 olarak adlandırılır. Faz-1 evin çöplerinin toplanması Faz-2 çöplerin paketlenmesi Faz-3 ise çöplerin evin dışına atımı olarak düşünebiliriz. Dışkılama bu sürecin en önemli maddelerinden biridir. Yeterli lif ve probiyotik kaynakların kullanılması kabızlığın önlenmesi açısından oldukça önemlidir.Yeterli su tüketmek, düzenli egzersiz yapmak, masaj, sauna gibi ter atımını destekleyen aktiviteler yapmak bu fazın desteklenmesini sağlar.
Toksinlerin vücudumuzdan uzaklaştırılması kadar maruziyetinin de azaltılması önemli. Detoks sistemimizinde bir kapasitesi olduğunu unutmamak gerekiyor… bir sonraki yazım da toksinlerin kaynakları ve uzak durmanın yollarını aşağıdaki linkte bulabilirisiniz …
https://goksubolel.com/blog/bedenimize-toksin-girisinin-azaltilmasinin-yollari/